Asgari Ücretin 50 Yıllık Dolar Serüveni: Eurobondlarla Sürdürülebilir Gelir Mümkün mü?

Selam arkadaşlar 👋



Son 50 yılda asgari ücretin dolar karşılığında nasıl bir değişim gösterdiğini hiç merak ettiniz mi? Ekonomik krizler, enflasyon dalgaları ve kur hareketleri, asgari ücretin alım gücünü önemli ölçüde etkiledi. Peki, geçmişten ders alarak geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemek mümkün mü? Eurobond gibi döviz bazlı sabit getirili yatırımlarla düzenli bir pasif gelir oluşturmak, asgari ücret seviyesinde bir finansal güvence sağlayabilir mi? Bu yazıda asgari ücretin 50 yıllık dolar serüvenini analiz ederken, Eurobond yatırımlarıyla sürdürülebilir bir gelir modelinin gerçekçiliğini değerlendiriyoruz.

1969’dan Günümüze Asgari Ücretin Dolar Serüveni


Aşağıdaki tablolarda, 1969 yılından itibaren her 10-11 yıllık periyotta asgari ücretin nominal dolar karşılığı ile günümüzdeki enflasyona göre düzeltilmiş değeri yer alıyor. Bu sayede, dönemsel krizler, enflasyon ve döviz hareketlerinin alım gücü üzerindeki etkisini daha net bir şekilde görebileceğiz.

1969-1979 arası;


Bu yıllar arasında ortalama asgari ücret değerinin 88,63 $, günümüzde $ enflasyonuna göre düzeltilmiş değeri ise 546,68 $ olduğu görülmektedir. 

1980-1989 arası;


Bu yıllar arasında ortalama asgari ücret değerinin 82,12 $, günümüzde $ enflasyonuna göre düzeltilmiş değeri ise 257,97 $ olduğu görülmektedir. 

1990-1999 arası;

Bu yıllar arasında ortalama asgari ücret değerinin 175,54 $, günümüzde $ enflasyonuna göre düzeltilmiş değeri ise 381,16 $ olduğu görülmektedir. 

2000-2009 arası;

Bu yıllar arasında ortalama asgari ücret değerinin 305,24 $, günümüzde $ enflasyonuna göre düzeltilmiş değeri ise 497,89 $ olduğu görülmektedir. 


2010-2019 arası;

Bu yıllar arasında ortalama asgari ücret değerinin 453,97 $, günümüzde $ enflasyonuna göre düzeltilmiş değeri ise 618,43 $ olduğu görülmektedir. 

2020-2025 arası;

Bu yıllar arasında ortalama asgari ücret değerinin 423,83 $, günümüzde $ enflasyonuna göre düzeltilmiş değeri ise 463,63 $ olduğu görülmektedir. 

Tabloya baktığımızda, yıllar içinde asgari ücretin nominal olarak artsa da reel anlamda bazen değer kaybettiğini bazen de arttığını gözlemleyebiliriz. ABD dolarının kendi enflasyonu nedeniyle eski yıllardaki dolar değerleri günümüze uyarlandığında, bazı dönemlerde asgari ücretin aslında ne kadar düşük veya yüksek olduğu çarpıcı bir şekilde ortaya çıkıyor.

Eurobondlarla Asgari Ücret Seviyesinde Pasif Gelir Mümkün mü?

Bir senaryo oluşturalım ve bu senaryoda, %7 yıllık kupon ödemesi yapan Eurobond’lara başlangıçta toplu bir yatırım yaparak her yıl asgari ücretin yarısını kupon gelirlerinden sağlamayı hedefleyelim. Ancak, burada kritik bir strateji devreye giriyor: Tüm getiriyi harcamak yerine yalnızca %55’ini harcayıp, kalan %45 ile yeni Eurobond alımları yaparak gelirimizin enflasyona yenilmesini engellemek.

Neden Bu Strateji?

📈 Pasif gelirin alım gücünü korumak: Asgari ücretin enflasyonla birlikte artması gibi, pasif gelirin de aynı hızda büyümesi gerekir.

🔄 Sürekli yatırım ile sermayeyi büyütmek: Gelirimizin bir kısmını yeniden yatırıma yönlendirerek, her yıl artan bir kupon geliri sağlamak mümkün olur.

🛡 Finansal bağımsızlığı sağlam temellere oturtmak: Bu yöntemle yatırımcı, zamana karşı dayanıklı, enflasyona karşı dirençli ve büyüyen bir gelir modeline sahip olur.


Şimdi 70'li yıllarda olduğumuzu varsayalım ve her biri 100$ olan %7 verimli Eurobond'lardan  toplam 150 adet aldığımızı düşünelim.


Her gelen kupon ödemesinin sadece %55'ini harcadığımızı ve kalan %45'lik kısmıyla yeniden Eurobond alımına devam ettiğimizi varsayalım. Bu durumda günümüzde ulaşacağımız toplam eurobond sayısı 834 ve senelik alacağımız kupon gelirleri 5838$ olurdu yani yaklaşık 2020'li yılların ortalama asgari ücret değeriyle neredeyse aynı. Peki ara yıllarda durum ne olmuş hemen ona bakalım;

1969-1979 arası;
Örneğin ilk 10 yıl ortalama 1200 $ senelik kupon geliri elde etmişiz yani aylık 100 $. Bu 1970'li yılların ortalama 88$lık asgari ücretinden daha fazla bir değer. 

1980-1989 arası;
Örneğin ikinci 10 yıl ortalama yaklaşık 1665 $ senelik kupon geliri elde etmişiz yani aylık 138 $. Bu 1980'li yılların ortalama 82$lık asgari ücretinden yine daha fazla bir değer. 

1990-1999 arası;
Örneğin üçüncü 10 yıl ortalama yaklaşık 2278 $ senelik kupon geliri elde etmişiz yani aylık 190 $. Bu 1990'lı yılların ortalama 175$lık asgari ücretinden yine daha fazla bir değer. 

2000-2009 arası;
Örneğin dördüncü 10 yıl ortalama yaklaşık 3116 $ senelik kupon geliri elde etmişiz yani aylık 260 $. Bu 2000'li yılların ortalama 305$lık asgari ücretinden biraz daha az bir değer. 

2010-2019 arası;
Örneğin beşinci 10 yıl ortalama yaklaşık 4257 $ senelik kupon geliri elde etmişiz yani aylık 354 $. Bu 2010'lu yılların ortalama 453$lık asgari ücretinden biraz daha az bir değer. 

2020-2025 arası;
Örneğin son yıllarda ise ortalama yaklaşık 5331 $ senelik kupon geliri elde etmişiz yani aylık 444 $. Bu 2020'li yılların ortalama 423$lık asgari ücretiyle neredeyse aynı bir değer. 



Sonuç: Eurobond Yatırımı, Enflasyon ve Asgari Ücret Değişimleri

Her yıl elde edilen kupon ödemelerinin yalnızca %55’ini kullanıp, kalan %45’ini yeniden Eurobond alımına yönlendirme kararımız, daha önce oluşturduğumuz “Eurobond Güvenli Geri Ekleme Oran Tablosu”na dayanıyordu. Tabloyu incelediğimizde, %7’lik kupon oranında 30 ila 50 yıl boyunca ortalama güvenli geri ekleme oranının %45 civarında olduğunu görüyoruz. Bu nedenle, yatırımı sürdürülebilir ve enflasyona karşı dirençli kılmak için bu stratejiyi uyguladık. Ancak, hesaplamalar gösteriyor ki bazı dönemlerde Eurobond kupon gelirleri asgari ücretin gerisinde kalmıştır. Bunun önüne geçmek için tabloda görülen 50 ve 100 yıllık ortalama oranların (yaklaşık %50-55) kullanılması, pasif gelirin enflasyona daha dirençli hale gelmesini sağlayabilir. 

Oluşturulan Eurobond Güvenli Geri Ekleme Oranı Tablosu, ABD dolarındaki enflasyon dikkate alınarak oluşturulmuştur. Ancak ülkemizde ki asgari ücret miktarları, son 50 yıl için konuşacak olursak, her ne kadar dolar enflasyonuna paralel gitse de onun bir miktar gerisinde kaldığını söylemek mümkün gibi. Yani tabloda belirtilen oranlar dahilinde geri alımlar yapıldığında, Eurobond kupon ödemelerinin enflasyon karşısında değerini koruyabileceğini – en azından son 50 yıl değerlendirildiğinde – söylemek mümkündür. Bu çalışma, sadece örnek bir hesaplamadır ve temel amacı ABD dolarındaki enflasyon ile Türkiye’deki dolar enflasyonunun paralellik gösterip göstermediğini ve Eurobond yatırımlarının asgari ücretteki fiyat değişimlerine karşı bizi koruyup koruyamayacağını analiz etmektir. 

Görüldüğü üzere, Eurobond gelirlerinin bir kısmı harcanıp, kalan kısmı devamlı olarak yeniden alıma yönlendirildiğinde, uzun yıllar boyunca enflasyonla paralel giden sabit bir getiri sağlanabilmektedir. Ancak unutulmaması gereken nokta bu hesaplamaların yatırım tavsiyesi olmadığı, yalnızca kişisel değerlendirmelerden ibaret olduğudur. Finansal kararlarınızı vermeden önce uzman bir yatırım danışmanına danışmanız önemlidir.

Yeniden görüşmek dileğiyle !


“Birikim, geleceğin sessiz bekçisidir; lüks ise anın doyumsuz hırsızı.”