Merhabalar değerli takipçiler 👋



2009 yılında halka açık en büyük 10 şirkete 5'er bin dolar olmak üzere toplamda 50 bin dolar yatırım yaptığınızı varsayalım. Şimdiye kadar bu yatırım nasıl performans gösterdi? Temettü getirileri ne kadar oldu ve bu temettüler yıllık asgari ücret karşısında nasıl bir değer oluşturdu? Bu soruları üç farklı tablo ile detaylandırarak inceleyelim.


1. Temettü Gelirleri: Yıllık Ne Kadar Kazandık?



İlk olarak, yatırımlarımızın her yıl ne kadar temettü getirdiğine bakalım. 2009'dan itibaren bu 10 şirketten her sene aldığımız temettülerin toplamı, yıllık bazda değişiklik göstermiştir. Tablodaki verilerden görüyoruz ki, şirketler hem temettü oranlarını artırmış hem de bu oranlar yatırımın geri dönüşünü güçlendirmiştir. 2010 yılında toplamda 2455 dolar temettü elde ederken, 2024 yılına gelindiğinde bu rakam 4478 dolar seviyesine ulaşmıştır.


Yatırım sürecinde temettüler her yıl yeniden yatırım yapılmış olsaydı, bu da bileşik getirilerin daha yüksek seviyelere ulaşmasını sağlayacaktı. Ancak bu hesaplama temettülerin yatırımcı tarafından harcandığı veya başka amaçlarla kullanıldığı varsayımıyla yapılmıştır.


2. 15 Yılda Portföy Ne Kadar Büyüdü?



İkinci tablo, yatırım yaptığımız şirketlerin 15 yıl içindeki performansını göstermektedir. 2009'dan 2024'e kadar bu 10 şirketin hisse fiyatları ne kadar arttı? Portföyün toplam büyüme oranı nedir? Şirket bazında performans farklılıkları gözlemlenmekle birlikte, genel portföyümüz % 92,62 oranında büyümüştür. 15 senelik dolar enflasyonunun %47 olduğunu düşünürsek bu rakam enflasyon üzeri getiri demek.


Örneğin, FROTO şirketi bu süreçte % 348,70 büyürken, EREGL şirketi % 2,5 büyüme kaydetmiştir. Ancak portföyün geneli göz önünde bulundurulduğunda, yapılan yatırımlar değer kazanmış ve 50 bin dolarlık başlangıç yatırımı 2024 yılında yaklaşık 96.311 dolar seviyesine ulaşmıştır.


Bu süreçte bazı şirketlerin diğerlerine göre daha hızlı büyüdüğünü, bazılarının ise daha mütevazı bir artış kaydettiğini görüyoruz. Yatırım portföyünün geniş kapsamlı olması, riskleri dengelemeye yardımcı olmuş ve uzun vadede güçlü bir büyüme sağlanmıştır.


3. Temettüler ve Asgari Ücret: Her Yıl Kaç Asgari Ücret Kazandık?



Üçüncü tablo, her yıl elde ettiğimiz temettülerin kaç asgari ücrete karşılık geldiğini göstermektedir. 2010 yılında aldığımız temettüler, o yılki asgari ücretle karşılaştırıldığında yaklaşık 6,7 seviyesindeyken, 2024 yılında bu rakam 9 olmuştur.


Her yıl değişen asgari ücret oranlarına baktığımızda, temettülerin reel anlamda daha fazla değer kazandığını görmekteyiz. Örneğin, 2015 yılında elde ettiğimiz temettü gelirleri 6,6 değerindeyken, 2019 yılında bu rakam 10,7 olmuştur. Bu da uzun vadeli temettü yatırımının enflasyon karşısında gücünü koruduğunu ve hatta zamanla reel getiriler sunduğunu göstermektedir.


Sonuç: Uzun Vadeli Yatırımın Gücü

Bu çalışmanın ortaya koyduğu en önemli sonuç, sabırlı ve uzun vadeli yatırımın, özellikle temettü getiren şirketlerde, yatırımcıya ne kadar güçlü geri dönüşler sağlayabileceğidir. 50 bin dolarlık bir yatırım, temettüler ve şirket büyümeleri sayesinde önemli bir değer kazanmış, temettü gelirleri ise yıllık asgari ücret bazında her geçen yıl daha da anlamlı hale gelmiştir.


Özetle, uzun vadede yatırım yaparken portföyün büyümesine ve temettü gelirlerine odaklanmak, yatırımcıyı sadece sermaye kazancı değil aynı zamanda sürekli bir gelir kaynağı elde etme fırsatıyla da buluşturabilir.


Yeniden görüşmek dileğiyle !

“Birikim, geleceğin sessiz bekçisidir; lüks ise anın doyumsuz hırsızı.”

Not-1: Tüm hesaplamalar için Google Finance verileri ve temettucu.com adresinden yararlanılmıştır.

Not-2: Geçmiş asgari ücret verilerine buradan ulaşabilirsiniz.

Not-3: $ enflasyonu hesaplama aracına buradan ulaşabilirsiniz.

Not-4: Yazdıklarım tamamen kendine nottur. Hiçbir tavsiye içermemektedir...


Merhaba değerli takipçiler 👋



Haydi bugün sizlerle borsanın derinliklerine inen bir yolculuğa çıkalım. Borsa İstanbul’da işlem gören hisselerin ve BIST 30 endeksinin 10 yıllık performansını masaya yatıralım. 

İlk olarak Borsa İstanbul’un resmi web sitesinden, tam 572 şirketin ismini alarak başlayalım işe. Ardından, bu şirketler arasından 10 yıldır borsada işlem görmeye devam edenleri tespit edelim. Sanki uzun zamandır görmediğimiz dostlarımızı ararmışçasına 😊; kimler burada kalmış, kimler zaman içinde yok olup gitmiş... Ardından şirketlerin 10 yıl önceki ve bugünkü dolar bazlı fiyatlarını karşılaştırarak, uzun vadeli getirilerini hesaplayalım. Her biri, yatırımcısına ne kadar değer kattığını ya da belki de hayal kırıklığı yaşattığını tespit edelim.

Tüm bunları yaparken tabii ki BIST 30’u da unutmayalım. 10 yıl önce endeksin içinde yer alan şirketlerin performansını da inceleyerek, endeksin yıllar içindeki değişimini ve bunun getiriler üzerindeki etkisini anlamaya çalışalım. Çünkü biliyorum ki, hepimizin aklında "BIST 30" deyince güven ve güç geliyor. Ama zaman değişiyor ve endeksin yapısı da birlikte değişiyor. Kimler o dönemden bugüne kadar güçlü kalmayı başardı, kimler yerini başkalarına bıraktı, hepsine bakalım.

Öyleyse yolculuk başlasın :) İlk olarak verilerine ulaşabildiğim 572 adet şirketi listeledim ve ardından bu şirketler arasından 10 yıldır borsada işlem görmeye devam edenleri tespit ettim;



Liste çok uzun olduğu için sadece bir kısmını görsel olarak ekledim. Tüm listeye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz (Ayrıca anlık canlı durumu takipte edebilirsiniz).


Daha sonra hisselerin 10 sene önceki $ fiyatı ile bugünkü $ fiyatını karşılaştırdım (Google Finance üzerinden alınmış düzeltilmiş fiyatlardır). Görselden de görebileceğiniz üzere bazı hisseler $ bazlı ciddi getiriler sunarken bazıları ise kaybettirmiş. Ardından bu getirileri 10 senelik $ enflasyonu ile kıyasladım (Son 10 senelik $ enflasyonu = %32,9)

Son 10 yıldır borsada işlem gören 320 şirketin performansını incelediğimizde, dolar bazında enflasyon üstü getiri sağlayan 145 şirket bulunduğunu görüyoruz. Bu, tüm şirketlerin %45,31'ine tekabül ediyor. Öte yandan dolar bazında değer kaybına uğramayan şirketlerin sayısı ise 179 olarak tespit edildi, yani şirketlerin %55,94'ü $ bazlı değerini korumayı başardı.

BIST 30'a baktığımızdaysa, Ekim 2014'te endeksi oluşturan şirketler şunlardı: Garanti Bankası (GARAN), Akbank (AKBNK), Halkbank (HALKB), BİM Mağazaları (BIMAS), Sabancı Holding (SAHOL), İş Bankası (ISCTR), Turkcell (TCELL), Türk Hava Yolları (THYAO), Koç Holding (KCHOL), Tüpraş (TUPRS), Emlak Konut (EKGYO), Ereğli Demir ve Çelik (EREGL), Türk Telekom (TTKOM), Vakıfbank (VAKBN), Yapı Kredi (YKBNK), TAV Havalimanları (TAVHL), Arçelik (ARCLK), Enka İnşaat (ENKAI), Ülker (ULKER), Ford Otosan (FROTO), Tofaş (TOASO), Şişecam (SISE), Kardemir (KRDMD), Petkim (PETKM), Pegasus Hava Yolları (PGSUS), Tekfen Holding (TKFEN), Migros (MGROS), Doğan Holding (DOHOL), Koza Altın (KOZAL) ve Koza Madencilik (KOZAA).


Bu tabloda, Ekim 2014'te BIST 30 endeksinde yer alan şirketlerin 10 yıllık performansını dolar bazında görebiliyoruz. Şirketlerin güncel fiyatları ile 14 Ekim 2014'teki fiyatları karşılaştırılarak yüzde değişim oranları hesaplanmıştır.

Genel olarak tablo, şirketlerin çoğunluğunun dolar bazında değer kaybettiğini gösteriyor. Örneğin, Ereğli Demir ve Çelik (EREGL) ve Türk Telekom (TTKOM) gibi bazı şirketler, sırasıyla %-24,29 ve %-47,32 oranında ciddi düşüşler yaşamış. Bu durum, döviz kurundaki dalgalanmalar ve şirketlerin performanslarına etki eden diğer makroekonomik faktörler nedeniyle ortaya çıkmış olabilir.

Bununla birlikte, pozitif performans sergileyen bazı şirketler de mevcut. Örneğin, Ford Otosan (FROTO) %150,20 oranında bir artış göstererek en yüksek getirilerden birini sağlamış. Pegasus Hava Yolları (PGSUS) da %194,77'lik bir artışla dikkat çekiyor.

Tablonun genelinde, BIST 30 endeksindeki hisselerin ortalama artış oranı %8,93 olarak hesaplanmış. Her ne kadar 10 yıllık dolar enflasyonuna yenildiği görülse de, genel olarak endeks, dolar bazında bir kayıp yaşatmamış. Bu durum, güçlü performans gösteren bazı hisselerin, zayıf performans sergileyenleri dengelediğini ve endeksin uzun vadede belirli bir direnç gösterdiğini ortaya koyuyor.


10 yıl boyunca her gelen temettü ile yeniden aynı hisse alındığında, getirilerde önemli farklılıklar gözlemleniyor. Tabloda, temettülerin yeniden yatırıma dönüştürülmesi durumunda şirketlerin dolar bazlı getirilerinin nasıl değiştiği gösteriliyor. Hesaplamalar, temettucu.com verilerine dayanarak yapılmıştır.


Tabloya baktığımızda, bazı hisselerin bu stratejiyle önemli ölçüde daha iyi performans gösterdiği dikkat çekiyor. Örneğin, Ereğli Demir ve Çelik (EREGL) normalde %-24,29 değer kaybı yaşarken temettülerin geri yatırılması stratejisi sayesinde %31,99 ile neredeyse enflasyona paralel bir getiri sağladığı görülüyor. 

Genel olarak, bu yaklaşımın BIST 30 hisseleri üzerinde ortalama %18,63 oranında bir getiri sağladığı görülüyor. Her ne kadar bu oran 10 yıllık dolar enflasyonuna karşı tam bir koruma sağlamasa da, temettülerin yeniden yatırılması, uzun vadeli yatırımcılar için dolar bazında değer kaybını azaltan önemli bir strateji olmuştur. Tablodaki verilere bakarken şunu da unutmamak gerekiyor: BIST 30 endeksinde yer alan birçok şirket, son 10 yıl boyunca hiç temettü vermemiş. Bu da temettülerin yeniden yatırılmasının getirilere olan etkisini sınırlayan bir faktör. Özellikle bazı şirketler, zorlu ekonomik koşullar ve sektörel zorluklar nedeniyle temettü ödemelerinde kesintiye gitmiş veya hiç temettü dağıtmamış. Bu durum, uzun vadeli yatırımcılar için daha düşük toplam getiri anlamına gelirken, temettü stratejisinin sınırlı bir şekilde uygulanabilmesine neden olmuş.

Ayrıca BIST 30 endeksini detaylı incelediğimizde, birden fazla banka hissesinin yer aldığını görüyoruz. Bu durum, endeks üzerinde belirli bir baskı oluşturabilir. Ancak, sıradan bir yatırımcının perspektifinden bakarsak BIST 30'a yatırım yapmak isteyen biri muhtemelen her sektörden en fazla bir veya iki şirket seçecektir. Bu yaklaşımla, yatırımcı elde ettiği temettüleri yeniden yatırıma dönüştürmese ve harcasa bile, dolar bazında enflasyonun üzerinde bir getiri elde etme şansı oldukça yüksek görünmektedir.


Sonuç olarak, BIST 30'un 10 yıllık performansına baktığımızda, hem kazandıran hem de kaybettiren hisselerin olduğunu net bir şekilde görebiliyoruz. Her ne kadar bazı şirketler dolar bazında güçlü getiri sağlamış olsa da, endeks genel olarak zor zamanlardan geçmiş ve hâlâ tarihi zirvelerinin oldukça altında seyrediyor. Temettülerin yeniden yatırıma dönüştürülmesi bazı hisselerde getiriyi artırmış olsa da, birçok şirketin temettü vermemesi bu stratejinin etkisini sınırlamış durumda.

Tüm bu veriler, piyasanın dalgalı doğasını bir kez daha ortaya koyuyor. Umarım bu yazı, borsada uzun vadeli yatırım yaparken nelere dikkat etmeniz gerektiği konusunda size küçük de olsa bir ışık tutmuştur. Her adımda biraz daha bilinçli, biraz daha sağlam ilerlemeniz dileğiyle. Borsa yolculuğunuzda bol şans ve kazançlar dilerim.

Yeniden görüşmek dileğiyle !

“Birikim, geleceğin sessiz bekçisidir; lüks ise anın doyumsuz hırsızı.”


Not-1: Canlı hesaplama tablosuna buradan ulaşabilirsiniz.

Not-2: $ enflasyonu hesaplama aracına buradan ulaşabilirsiniz.

Not-3: Yazdıklarım tamamen kendine nottur. Hiçbir tavsiye içermemektedir...


   Yeniden merhabalar değerli yatırımcılar!



Eylül ayını geride bırakırken portföyümdeki son durumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bazen yatırım dünyasında öyle bir noktaya gelirsiniz ki, her şey biraz daha durulur. Tıpkı dalgaların yavaş yavaş çekildiği bir sahil gibi. Portföy durumu da benim için tam olarak öyle şuan. Aylık eklemelere devam ettikçe sanki denizin daha da içe doğru çekildiğini hissediyorum. Adeta bir kara delik gibi her eklememi portföy yutuyor adeta :)


Ancak bir yatırımcı olarak her zaman büyük kazançlar veya kayıplar yaşamak zorunda değilsiniz. Bazen durgun bir deniz, gelecekteki büyük fırsatlar için sabırlı olmanız gerektiğini hatırlatır. Bu durumu daha iyi anlatabilmek için, tanıdığım bir yatırımcının hikayesini paylaşmak istiyorum. Kendisi, sürekli piyasalara girip çıkan biri olarak tanınıyordu. Her dalgalanmayı yakalamak için çabalarken, bu yaklaşımın onu nasıl yıprattığını zamanla fark etti. Sürekli değişim peşinde koşmanın, uzun vadede getirisiz kaldığını anlaması uzun sürmedi. Bir gün bana şöyle dedi: "Bazen fırtınalar kopar, bazen de deniz sakindir; ama tekneyi ilerletmek ve sabırlı olmak gerekir. O yolculuk, hedefe ulaşmadan önce sabırla sürdürülmelidir." Bu sözler, sabırlı olmanın ve sakin kalmanın ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor bana. 


Her neyse daha fazla uzatmadan gelin bu ay neler olmuş, beraber inceleyelim.  



Tabloyu incelediğinizde, geçen aya göre portföyümde büyük değişiklikler olmadığını göreceksiniz. Ancak bu stabil ilerleyişten duyduğum mutluluğu da ifade etmek isterim. Piyasa dalgalanmalarının sık yaşandığı günlerde, portföydeki dengeyi koruyabilmekte oldukça önemli. Bu durum, hem risk yönetimi açısından hem de gelecekteki fırsatları değerlendirme noktasında beni tatmin ediyor. Stabil bir portföy, yatırımcı olarak kendime güvenmemi sağlarken, uzun vadede sağlam adımlarla ilerlediğimi de gösteriyor.

Bu ay EGEEN ve TUPRS hariç tüm hisselerde alımlar gerçekleştirdim. 4 AKSA, 1 FROTO, 10 EREGL, 2 TOASO, 81 ISDMR, 2 TTRAK, 32 ISMEN, 9 KORDS ve 70 SISE eklemesi yaptım. Toplam portföy büyüklüğüm ise 15.770,42 $ olarak gerçekleşti.


Her bir alımın fiyatını tek tek not etmek oldukça zamanımı alıyor. Bu nedenle, ay içinde eklediğim toplam lot sayısını ve bu lotların ay sonunda ulaştığı değeri sizlerle paylaşmak istedim. Yukarıdaki tabloya baktığımızda, ay içinde eklenen lotların toplamının ay sonunda 11.292 TL'ye ulaştığını görebilirsiniz.

Aylık alım miktarım, henüz istediğim seviyelerin oldukça gerisinde. Bunun başlıca nedeni, yaz döneminde yaşadığımız taşınma süreci ve karşılaştığımız beklenmedik masraflar. Ancak, ilerleyen aylarda borç yükümüzü hafiflettikçe, alımlarımın miktarında da bir artış göreceksiniz. Amacım, genel olarak aylık ekleme miktarımı 30 bin TL civarına çekmek. 

Kısaca özetlemek gerekirse, yatırım yolculuğum tüm heyecanıyla devam ediyor. Yıl sonuna kadar 20.000 dolarlık portföy hedefime ulaşmak için her gün küçük ama kararlı adımlarla ilerliyorum. Henüz yolun başındayız ve önümüzde daha birçok fırsat ve aşılması gereken zorluk var. Bu finansal serüvende yanımda olduğunuz için, deneyimlerimi sizlerle paylaşabilme fırsatı bulduğum içinde hepinize içtenlikle teşekkür ederim. 

Sevgi ve başarı dileklerimle, bir sonraki güncellememizde görüşmek üzere!


“Birikim, geleceğin sessiz bekçisidir; lüks ise anın doyumsuz hırsızı.”



Not: Yazdıklarım tamamen kendine nottur. Hiçbir tavsiye içermemektedir...